GEMİ BATARSA 3

RAMAZAN PİLATİN

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘gemi‘ mesajını da yeniden gündeme taşıdı: “Unutmayın; hepimiz de aynı Türkiye gemisinin içindeyiz. Bu gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Bu gemi, güvenlik gibi ekonomi üzerinden açılan deliklerden su alarak batarsa hepimiz boğulacağız.”

Hangi alanda ülkemizi Avrupa ile dünya ile karşılaştırırsanız karşılaştırın terazinin bizim bulunduğumuz kefesi ağır basıyor. Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde yüzde 80'e dayandı. İyi de onlardaki yüzde 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdeki enflasyonun etkileri aynı değil ki. Bunu bir defa masaya yatıracaksın. Biz işçisinden memuruna her kesimden vatandaşımızın gelir kaybını enflasyonun üzerindeki ücret artışlarıyla telafi ederek enflasyonun sosyal etkilerini sınırlandırdık.

Gemilerin ve batma meselesi geminin sağlam olması kaptanı gemiyi idare edebilecek kadar bilgili ve becerikli olması ile yorumlanabilir. Ayrıca geminin diğer personellerinin deneyimli ve donanımlı olmaları şarttır. Kaptan ve geminin deniz kazası nedeni ile kontrolündeki geminin batmamasını sağlarken bütün maharetini ortaya koyması gerekir. Geminin batmasına sebep olacak her türlü ihtimal için hazırlıklı olunmalıdır.

Ülkeleri idare etmek buna benzer seçim ile iktidara gelenlerin ülkedeki ekonomik, hukuki, uluslararası ilişkiler, vatandaşların sorunları ile ilgilenmeleri gerekir.

Ülkenin ekonomik sorunlarını gelişmiş ülkelerde de enflasyonun yüksek olmasına rağmen bizden daha zor durumda olduklarını söylemek yaşananları hafife almaktır. İktidarlar idare ettikleri ülkelerden sorumludurlar. İyi olanı uygulayıp yanlış olanı uygulamamam yetkisine sahiptirler.

Dünyanın ekonomik sorun yaşadığı bu günlerde Avrupa ülkelerinin ihtiyacı olan doğal gaz konusunda Ukrayna meselesi sebebi ile Rus hükümetine karşı durmaları Rusya liderinin doğal gaz kozu kullanmasına neden oldu.

Bugün Avrupa ülkeleri bu uygulamanın devam ettirilmesi durumunda kış aylarında daha da etkili olacağını bildikleri için önlemlerini şimdiden almaktadır. Avrupa ülkeleri ikinci dünya savaşını yaşadı. Savaş ülkelerin yıkımı ile sonuçlandı. Onlar bu yıkımı  kabullenmedilyer. Her türlü eksikliği algılayarak önlemler aldılar. Bu sebepten Rusya’nın doğal gaz ambargosunu da atlatacakları muhakkak. Sorunu biliyorsanız çözümünü de rahatlıkla uygulayabilirsiniz.

İktidar, kaybettiği muhafazakâr seçmeni kazanmak için müftülere talimat verdi: 'Sahaya inin'

Diyanet, müftüleri “acele” toplantıya çağırdı. Toplantıya katılanlara, “Seçime dokuz ay kaldı, herkes sahada çalışsın” denildi. Müftüler, “Seçim propagandası mı yapacağız?” tepkisini gösterdi.

Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre toplantının ana gündemini yaklaşan seçimler oluşturdu. “Seçim öncesi dikkatli olunması” yönünde telkinlerde bulunulduğu kaydedilen toplantıda, iddiaya göre müftülere, “Seçime dokuz ay kaldı. Herkes sahaya insin, çalışma yapsın. Kazanırsak hep beraber kazanırız, kaybedersek hep beraber kaybederiz. Ev, ev gezin” talimatı verildi. Başkan Ali Erbaş’ın da “Büyük kazanımlar elde ettik.

Bu kazanımları önümüzdeki seçimde kaybetmemeliyiz” dediği kaydedildi. Söz konusu siyasi mesajların ise bazı müftüler arasında, “Bizi seçim çalışması için mi çağırdılar? Seçim propagandası mı yapacağız?” rahatsızlığına neden olduğu öğrenildi.  

İktidarlar sitemlerin olmazsa olmazlarıdır. Ancak her zaman iktidar olmak gibi bir hakları yoktur. Halklar oy vererek iktidar yaptıkları kişilerinin icraatlarını değerlendirerek bir sonraki seçimde kazanıp kazanmayacaklarına karar verirler. Başarılı olanher hükümet vatandaşların oyları ile tekrar iktidara gelirler. 

Siyasi partiler oy almak için bütün kesimleri ziyaret ederek icraatlarını anlatarak partilerine oy isterler. Bunun için STK’lar, esnaflar, dernekler ve cemaatleri ziyaret ederek partilerine oy vermelerini isteyebilirler.

Ancak resmi kuramlarda çalışan personellerden halkın arasına girerek oy istemeleri şu ana kadar görülmedi. Diyanet işlerinin gizli bir toplantı yapmak sureti ile müftülüklerin ve personellerinin sahaya inerek halkıntan iktidara oy vermelerini istemeleri seçimde partilerin eşit şartlarda seçime hazırlanmaları kuralının ihlaldir. Hükümetin emrindeki kurum personeline sahaya inerek iktidara oy toplayın deme hakkına sahip midir?

Kazanmak ve kaybetme konusundaki yorumunda ülkenin kazanması ima edilmiyor. Kazanan kesimin muhalif partilerin olmaması gerektiği de anlatılmış oluyor. Bütün mesele iktidarın gelecek seçimde tekrar iktidar olması için harcanan çabadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI