Ülkenin geldiği durumda iktidarın yapacağı en önemli müdahale ekonomiyi mahalli seçimi kadar zamlar vergi ve faizde artış ile götürmektir.
Sonrası, malum kemerler sonuna kadar sıkılacak. Çözümsüzlük çözümdür mantığı devreye girecek.
Oysa çok değil geçen yıl doların ve altının tansiyonunu düşürmek için merkez bankasının arka kapısından 128 milyar dolar ucuz fiyata piyasaya sürülmüştü. Bu durum millet vekili seçimlerine kadar devem etmiş. Seçim sonrasında yeni hükümet kurulduktan sonrası da 226 milyar dolar aynı yöntemle merkez bankasının arka kapısından satılmış.
Bu açıklama Deva partisi lideri Ali Babacan tarafından açıklandı. Şu ana kadar iktidar tarafından yalanlanmadı.
Dünya bankasından alınacak yardım miktarı ise 35 milyar dolar. Doları ve dövizi tutmak için merkez bankasının arka kapısından satılan toplam dolar miktarı 354 milyar. Alınacak yardım 35 milyar dolar aradaki fark on katı.
Seçim sonrasında dolar döviz ve borsaya sürekli müdahale edilecek. İktidarın sürekli gündeme getirdiği yastık altındaki altınları bozdurup piyasaya aktarın talebi hala devam ediyor. Vatandaşlar ise kefen parası olarak sakladıkları birikimlerini vermemekte kararlı görünüyorlar.
Ülkelerden para desteği isteyerek, yatırım talep eden iktidar ülkeye yatırım yapacak devlet ve kuruluşlara bütün olanakları sunacak. Ekonomik sıkıntı nedeniyle kredi kartlarını çevirerek borç kapatmaya çalışan dar gelirliler için mükemmel bir uygulamayı başlatıldı. Kredi kartlarına uygulanan faizler artırıldı. İhtiyaç kredisi için de aynı uygulama başlatıldı.
Depremde zarar görenlere binalarını yeniden inşa etmek için alacakları kredilerde alanlara da yüksek faiz uygulanacak İyi de kredi borcu olanlar faizler artırılırsa borçlarını ödememe sorunu yaşamayacaklar mı? Bu da soru mu? Elbette yaşayacaklar. Hatta kitlenecekler. Olsun olaylar yaşanır o günün şartlarına uygun önlemler alınır mantığına devam mı edilecek?
Günü kurtarmaya yönelik akaryakıta zamları indir yükselt yöntemiyle sürdürülmeye devam edilecek. Seçim sonrası çalışana memura, emekliye ve maaşlı bütün kesimlere verilen zamlar iğneden ipliğe verilecek zamlar ile geri alınacak. İzmir, Kahramanmaraş depreminde evleri veya işyerleri yıkılanlar bu ağır fatura karşısında çaresizlik yaşayacaklar.
Bir kısım mağdur inşaatı bitmeden pes edecek ve inşaat bittikten evini veya iş yerini kelepir fiyata satmak zorunda kalacaklar.
Yıllardır ekonomik sorunlar yaşayan ülkede her şey mükemmel denerek vatandaşlar kandırıldı. O günlerde gelişmiş ülkeler Türkiye'yi dikkatlice izlediler.
Onlar iktidarın anlattıklarına inanmadılar. Bugün iktidarın Amerika dan para yardımını istemesi ve olumlu yanıt almamasının önemli bir sebebi vardır. Amerika bu talebe olumlu yanıt vermemişse bakan Şimşek'in aynı amaçla İngiltere'ye gittiği zaman İngiliz hükümeti de farklı cevap vermeyecektir. Bu tepki iktidarın enflasyonu kıssa sürede düşürebileceği konusunda zengin ülkelere yeterince güven vermemesi sebebiyledir.
Ekonominin kötüye gitmesiyle toplumda şikayetler başlar. Şikayetini bertaraf edecek gelirleri olanlar, örneğin fazla evi veya dükkanı olanlar bu durumu fırsat bilerek zamansız ve haksız olarak kira artışına giderler.
Bu neye benzer bilir misininiz? Aç kalacağıma başkaları kalsın demeye benzer. Toplumun bu hale gelmesinin tek nedeni kişileştirmektir. Biz bunu kendimiz yaptık. Seçimde yaptığımız tercihle bugünleri getirdik. Seçilmiş iktidar dış mihraklar, emperyalist ülkeler, ülkenin ekonomisini çökertmek için her türlü manipülasyonu yapıyorlar bahanesiyle iktidarların başarısızlıklarını perdelemesi haklı bir savunma olamaz.
Ülkeleri idare eden hükümetlerin görev nedir? Ülkenin kalkınması için oluşan sorunları önceden görerek önlem alması görevi değil midir? Emperyalist ülkeler kendi sorunlarını hal ettikten sonra başka ülkelere sorunlar yaratacak kadar güçlüyseler. Ülkedeki iktidar neden bu konuda onlar kadar güçlü olamamaktadır?
İktidar merkezi sistemle zam yapar. Akaryakıta zam gelir. Pompacı anında uygular. Araç sahibi esnaf ise o da zam yapar. Çiftçi ürününü en yüksek fiyata satar. Sanayici her zamda ürettiğine zam vererek günü kurtarır. Ev sahibi de bu guruba dahildir. Benden sonrası tufan bu zor dönemde en az ben etkilenmeliyim mantığı toplumu bu hale getirdi. Yukardakiler aşağıdakiler sınıfı oluştu.
Bana bir şey olmaz diyenler dahi, yoksulluk ve sefalet endişesi yaşıyorlarsa enflasyon korkusu ülkeyi kontrolüne almış demektir. Sadece yaşadığımız ülkede değil yoksulluğun yaşandığı bütün ülkelerde ekonomik sorunların oluşmasının sebebi iktidarlardır.
İktidar başarısız olunduğu an görevi bir başkasına bırakmamak için direniyorsa toplumun ülkenin geleceği için hayırlı olmaz.